İnan Kıraç’ın Servetine Atanan Vasilerin Ardındaki Gölge: 128 Milyon TL’lik Avans mı, Vasıtaların Sırtındaki İddialar mı?

  • Admin
  • 25 Ağustos 2025 20:46

Gündemin en çok konuşulan konularından biri olan İnan Kıraç vakasında, vasilerin Kıraç ailesinin çok sayıda mal varlığını yöneten süreçler ve 128 milyon TL’lik iddia edilen ödeme yeniden gündeme geldi. Analizlere göre süreç, eski avukatların devre dışı bırakılmasıyla başlayan bir dizi adımı kapsıyor ve adli süreçler içinde vesayet kararlarının nasıl uygulandığı sorusunu öne çıkarıyor.


İnan Kıraç’ın Servetine Atanan Vasilerin Ardındaki Gölge: 128 Milyon TL’lik Avans mı, Vasıtaların Sırtındaki İddialar mı?

Koç Holding ile ilişkili bir ailenin velayet ve miras süreçlerinde, Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) devreye girdiği ifade ediliyor. Bu kapsamda Kıraç’ın evlilik iptali davası ve vesayet kararları mercek altına alınırken, vasilerin atama biçimi ve bu süreçteki mali hareketler kamuoyunun dikkatini çekiyor.

İddia edilen ödeme konusunda gazeteci Seyhan Avşar’ın Gerçek Gündem’deki yazısı, vasilerin genelde genç avukatlara teveccüh gösterdiğini, belirli isimlerin sürekli öne çıktığını öne sürüyor. 128 milyon TL’lik tutarın yasal bir avans olarak kabul edilip edilmediği ise şu an HSK tarafından yürütülen incelemenin odak noktası olarak görülüyor.

Vasilerden Atakan Yılmaz ve Mert Öztekin, olayla ilgili vari açıklamalarında avansın Avukatlık Kanunu çerçevesinde belirtildiğini ve söz konusu miktarın bir ücret değil, mahkeme tarafından onaylanmış geçici bir ödeme olduğunu savundu. Ayrıca, davaların çoğunda Kıraç’ın eski avukatlarının görevde olduğu, yeni avukat Eşref Kaya’nın deneyimine vurgu yapıldığı dile getirildi.

Çorumlu avukat Eşref Kaya ise iddialara karşı sert bir cevap vererek, “128 milyon TL’yi almadım, bu bir avans” dedi ve davalara odaklı olarak masrafları kendi karşıladığını ifade etti. Kaya, dosyaların titizlikle yürütüldüğünü ve kendisine yöneltilen eleştirilerin asıl amacı olarak “dolandırıcılık iddialarını” gösterdi olduğunu savundu.

İşin siyasi ve yargısal boyutunu derinleştiren bir diğer gelişme ise HSK’nın soruşturma başlatması oldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un talimatıyla yürütülen incelemede, dosyaların hangi avukatlara yönlendirildiği, 128 milyon TL’lik ödemenin yasal dayanakları ve vasilerin atama süreçleri ayrıntılı olarak incelenecek. Raporun kamuya açıklanmasıyla birlikte skandalın perde arkası netleşmesi bekleniyor.

Bu süreçte Avans-ödeme tartışmaları ve vasilerin maaşları konusundaki haklılık tartışmaları da sahneye çıktı. Hakimin ifadeleri, keşke vasıfal listesi gibi bir yönlendirme olsaydı da atamalar daha şeffaf yapılsaydı sözleriyle sürece dair eleştirel bir not düşürdü. Hakim ayrıca Atakan Yılmaz’ın staj yaptığı ve “güvenilir” bulunduğu yönündeki tespitleri paylaştı.

Emine Alangoya ise olayın miras savaşıyla bağlantılı olduğunu öne sürerek “komplo” iddiasını güçlendirdi. Kıraç’ın servetinin bağışlar üzerinden yönetileceği yönündeki planların bu süreçte tetiklendiğini savunan Alangoya, akli dengesinin yerinde olduğunu tekrar vurguladı.

Sonuç olarak Türkiye, vasıf atamalarındaki şeffaflık, yasal süreçlerin uygulanışı ve devasa miktarlardaki avansların yasal dayanakları konularını birlikte tartışıyor. HSK raporu, bu tartışmalara nihai bir yanıt sunabilir.

Yorumlar (0)

wave

Yorum Bırak

wave

Arama Yapabilirsin